31 Ekim 2013 Perşembe

Kirlenmeden Boyama Etkinliği

Boya yapmak çocuklar için ne kadar keyifli...
Özellikle elleri,üstü başı,etraf kirlenince daha da bir eğlenceli.
Ama biz bu sefer kirlenmeden de eğlenmenin yolunu bulduk.
Yabancı bir bloğu gezerken rastladığım bu etkinliğe bayıldımmm.
Görür görmez de uyguladık bu sabah.
İhtiyacınız olan sadece kilitli poşet ve boya.
Bir kaç renk boyayı kilitli poşete koyup cama yapıştırıyorsunuz ve gerisini çocuğunuza bırakıyorsunuz.
 
Önce meraklı bir dokunuş. 
Aslında içine koyduğumuz boyanın dokusuyla da geçen yaptığımız duyusal torbaya benziyor. 
Boyaların görüntüsü ve birbiriyle etkileşimlerini görmek açısından cama yapıştırmak daha iyi.Masada aynı hissi ve görüntüyü vermiyor.
 Biz özellikle ben:)bu etkinliği çok sevdikkk.Tavsiye edilir.

30 Ekim 2013 Çarşamba

Çek-Kopar-Yapıştır

Biz anneler çocuklar bir şeyler yırttıklarında her ne kadar bozulsak ta bu onların kas gelişimleri için faydalı bile.Onları bu konuda yönlendirip onlara cazip gelen bu oyunu etkinliğe dönüştürmek;hem ince motor kaslarını güçlendirip gelişimini desteklemek hem de eğlendirmek gerek.
Biz de bu sabah oğluşla 29 Ekimin de gelmesiyle temalı bir etkinlik yapalım dedik.
Bayrak kelimesini öğrenip dün elinde bayrak gezdiren kuzucukla oyalayıcı güzel bir çalışma oldu.
Boş kağıda ay yıldız çizip kırmızı elişi kağıtlarıyla oturduk masamıza.
Önce ben gösterdim,sonra Kayra yaptı.
Koparma kısmı eğlenceli olsa da yapıştırma kısmında eline yapışan şeyden rahatsız olunca annenin de katkısıyla tamamladık bayrağımızı.
Anne-oğul yapımı eğlenceli,oyalayıcı,faydalı bir çalışma ortaya çıktı.
 
 
 

Yeni Kitaplarımız

Öyle rastgele kitap alma taraftarı olmadım hiç.
Araştırdım önce,ayına yaşına gelişimine uygun neler alabilirim diye.
Bu aralar Tübitak ve İş Bankası Yayınları favorim.

İlk kitabımız Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından.
''Hareketli Bahçe.''
Hareketli kitaplar çocukların boyut algılarını,el göz koordinasyonlarını ve çevreyle bağlantı kurma yeteneklerini geliştirmek amacıyla hazırlanmış eğlenceli kitaplar.Hem eğlenceli hem de kalın olması sebebiyle dayanıklı.
Kitap kapağındaki top sağa sola hareket ettiriliyor,kitabın her sayfasında da böyle hareketli ayrıntılar mevcut.Biz bu kitabı çok sevdik,serisini almak için de not ettik.2-5 yaş arası çocuklara tavsiyemizdir.
 
İkinci kitabımız ise Tübitak yayınlarında.
''Güneşli Bir Gün''
Aslında mevsim sebebiyle ''Yağmurlu Bir Gün''ya da ''Karlı Bir Gün''kitaplarını almak istemiştim ama gittiğimiz kitapçıda onlar yoktu.Ben de bu kitabı aldım.
Güneşli bir günde doğada yaşanan olayları anlatan ve resmeden sıcacık resimlerle dolu bir kitap.+3 yaş dese de bizim ilgimizi çekti.

Kayra Kitaplarla Buluşursa

Kütüphane memuruydu babam.
O yüzden de çocukluğum kütüphanede geçti benim.
Onun da etkisi olacak ki okumayı çok severim.
Oğlum da okusun,araştırsın,öğrensin istiyorum.
Zaten bir sürü kitabı var ama büyüdükçe aralarına yenilerini eklemek gerek.
29 Ekim bahanesiyle de gittiğimiz alışveriş merkezinde daldık tabi hemen kitabevine.
Artık büyüdü benim oğlum kitaplarını kendi seçiyor:)
 
                                   Eh almadan önce incelemek lazım tabii.
 
Sonuç başarılı,çok güzel yeni kitaplarımız olduuu.

29 Ekim 2013 Salı

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!!!

''Gamzeee hadi uyan artık kızım.''
''Tamam anneciiiim.''
Halbuki çoktan uyanmışımdır,hatta heyecandan uyuyamamışımdır bile.
Kalkıp kahvaltı edeeer,annem saçlarımı örüp kurdelelerini takar ve heyecan içinde okul bahçesine giderdim.
Herkes toplanınca okul bahçesinde bando eşliğinde belediye önüne giderdik.
Bandonun orta sıralarında ritm tuttukça kıpır kıpır olurdu içim.
Annemle komşu teyzeler okul bahçesinin çıkış kapısında beklerlerdi,geçerken çaktırmadan göz kırpardık.
Çarşıdaysa babamla dedem beklerdi bizi,onların gururlu bakışlarını üzerimde hissettikçe göğsüm kabarırdı benim de.
Sonra başlardı tören,konuşmalar yapılır bağıra bağıra şiirlerini okurdu öğrenciler.
Alkışlar,trompet sesleri,bayraklar...
Ne coşkulu geçerdi bizim bayramlarımız.
Her 29 Ekim'de ,23 Nisan'da, 19 Mayıs'ta böyle heyecanlı,coşkulu olurduk biz.
Şimdi gururlanma sırası bizde.
Artık oğlum okuyacak şiirlerini,o sallayacak bayrakları ve ben izleyip gurur duyacağım onunla.
Artık benim küçüklüğümdeki gibi kutlanmasa da bayramlar.
Benim oğlum bilecek bunları...
Her 29 Ekim'de ,23 Nisan'da, 19 .Mayıs'ta sokaklara yansımasa da bizim evimizde coşku olacak her daim.
Ve vatan sevgisi,Atatürk sevgisi taşıyan Cumhuriyetimize sahip çıkan gençlerden olacak inşallah benim oğlum.Annesi ve babası bunu öğretecek çünkü.Umarım o ve diğer bütün çocuklar bunun bilincinde yetişen nesilden olurlar.Can-ı gönülden budur dileğimiz.
Ve işte bugün 90 yaşında Cumhuriyetimiz.
Umarız nice yıllara beraber erişiriz.
Bayramımız kutlu Cumhuriyetimiz sonsuz olsun!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

28 Ekim 2013 Pazartesi

Makarna Dizmece

Bugünkü etkinliğimiz yine montessori aktivitelerinden.
Bir adet oyun hamuruna şekil verilir sonra ona çubuk makarna dikilip boncuk makarna dizilir.
Ben de çubuk makarna yoktu çöp şiş taktık biz de,hem kırılma ihtimali daha azdı.
Hem el-göz koordinasyonu,hem ince motor çalışmaları için mükemmel bir etkinlik.
Bu ara oyun hamuru favorilerinden Kayra'nın,tabi ona birşeyler takmak cezbetti oğluşu.
Bu etkinliği daha önce denemiştim ama pek başarılı olamamıştı,şimdi daha dikkatli,bir kaç hafta da ilerleme kaydetmiş.
Eh motivasyon şart:)arada alkışladık kendimizi. 
 Etkinliğimiz bitinceee makarnalarla da minik hayvan dostlarımıza büyük bir ziyafet verdi oğluş:)

27 Ekim 2013 Pazar

Buzdan Balıklar

Bol sulu,bol ıslanmalı ve bol eğlenceli bir güne merhaba:)
Hazır buzlarla ve balıklarla iyice haşır neşir olmuşken bu ara ve de hava güzelken ne zamandır aklımda olan bir etkinlikle devam edelim dedim bugün.
Birçok yerde görebilirsiniz bu tarz oyunları,ben sevgili Ali Deniz'in bloğunda görmüştüm ilk ve hemen yapılacaklar arasına girmişti.
Bir gün önceden balık şeklindeki buz kalıbımıza meyve suyu dökerek dondurdum balıklarımızı ve sabah soğuk suyun içine saldık minikleri.(su soğuk olunca erimesi ve oynaması daha uzun sürüyor:)

Yakalamaya çalışınca üşüdü tabi eller,hemen soğuk kavramını vurguladık tekrar.
 Baktık ıslanma kaçınılmaz önlüğümüzü giydik hemen,ve süzgeçle avladık balıklarımızı.
              Başka bir kaba transfer etti kendilerini.
       Balıkların meyve suyundan olduğunu hissetti herhalde oğluş:)
 
 Balıklarımız eriyince diğer balıklarımızı attık hemen suya,transfere ve eğlenceye devam.
 
Kayra transfer çalışmalarını daha dikkatli ve daha başarılı yapmaya başladı bu aralar,benim için sevindirici bir gelişme.Oğluş büyüyor.......

Duyusal Torba(Sensory Bag)

Masamızı aldık ilk faaliyetimizi de yaptık.
Montessorinin olmazsa olmaz etkinliklerinden.
Malum duyular oldukça önemli,çocuklar dokunarak hissederek çevreyi tanıma aşamasında.
Duyusal torbalar,duyusal havuzlar tam da bunun için var.
Hazırlaması oldukça basit,ihtiyacımız olan bir kilitli poşet,içine koyabileceğimiz akışkan bir malzeme(duş jeli,traş köpüğü,saç jölesi vs.) ve birkaç küçük nesne(sticker,bilye,boncuk,rakamlar vs.)
Ben duş jeli ve şampuan karışımı bir şey yaptım,içine de hayvan sticker ı ekledim,poşetin ağzını kapattım ve oğluşa sundum.
Baktı mıncıkladı önce kuzucum,ama içindeki balıkları görünce önceki gün yaptığımız buzun içindeki balıkları hatırladı:)hal böyle olunca su istedi benden,ben de içecek sanıyorum o yine üstüne dökecekmiş balıkları öyle çıkaracağını sandı:)
Ben izin vermeyince kilidinden açıp balıkları çıkarmak istedi,tabi olmayınca da sinirlendi ve yine bir ağlama krizi:)
Bizim de duyusal torba etkinliğimiz tekrar etmek başka bir güne kaldıııı.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Bugün Ikea Günü

Ailecek pek severiz Ikea'yı.Ulaşım kolay olduğundan da birkaç haftada bir gideriz gezmeye.Kayra oyun bölümünde oynar,anne dekorasyon ürünlerinde kendini kaybeder,baba da gezme bitsin de lokantasında İsveç köfte yemenin planlarını yapar:)
Zaten birkaç aydır oğluşa da masa sandalye almanın planını da yapıyorduk ki haftasonu babanın da evde olmasıyla yine Ikea da bulduk kendimizi.Yine aynı ritüeller:)Kayra oyunda,anne alışverişte,baba da bizi toparlama derdinde:)
Bugünkü etkinliklerimizi Ikea'da gerçekleştirdik anlayacağınız.
Henüz sayamasak ta denemeler başladı;biii,kiiii,üüüüş
Evde de bu oyuncağımızdan olmasına rağmen orada daha bir istekli nedense,her ne kadar resme bunu yansıtmamışsa da :)
Tebeşir dokusu pek hoşuna gitti oğluşun.
Forum İstanbul'da Milka mööcüğünü de sevdiiikkk.
Öğle uykumuzu da İstanbul trafiğinde aldıktan sonraaa evde masa kurma faaliyetine bizzat katıldı kuzucuk.
 
 
Veee masamız yeni etkinliklerimiz için salonumuzda yerini aldı.
 
 

25 Ekim 2013 Cuma

Buzullardan Gelen Sürpriz Misafirler

:)başlık biraz abartı oldu sanırım.
Ama etkinliğimiz buzla ilgili olunca öyle geldi içimden.
Kayra'm akvaryumumuzu çok beğenince ve bu ara balıklara merak salınca balıklı bir etkinlik yapalım istedim.Sıcak-soğuk kavramlarını vurgulamak adına aklımda olan etkinlik için sıvadım kolları.
Geçen hafta aldığımız küçük hayvan oyuncaklarımızdan deniz canlılarını seçip buzlukta dondurdum.Kahvaltımızdan sonra daaa artık koşullanmış olacak ki oğluş sürükledi hemen etkinlik halısını ve masasını:)hımm dedim o zaman bak bir sürprizim var bekle,kaptım buzluktan donmuş hayvanlarımızı koydum önüne.
Tabii önce bir şok:)
Önce panikleyip hayvanlarını içinden çıkarmak istedi,dokunduuu ve hemen çekti elini.
Hazır bu fırsat ben de evet oğlum ''soğuk'' dedim,konuşma çalışmalarında hızını arttıran oğluş hemen tekrar etti ''çoouuuk'':)
 
 
Eh tabi henüz küçüğüz erimesini bekleyecek kadar sabrımız yok,ben de hemen su ısıtıp ılık bir şekilde döktüm,çok sıcak olmadığından suya da dokunduk''çıcaa''(sıcak)dedik.
 
Sonunda hayvanlarımızı kurtardık ve huzura kavuştuk:)
Kurtardıktan sonra suda yüzdürmeyi de ihmal etmedik tabii.O kısımları resimleyemedim çünkü iş su olunca ıslanmak kaçınılmaz:)
Hayvanlarımızı ve kendimizi kuruladıktan sonra nar ayıklamayla bayağı oyalandı minnak parmaklar.

 
 
 
 

24 Ekim 2013 Perşembe

Kendin Pişir Kendin Ye

Malum bayram tatilini birleştirip uzun bir tatil yapmıştık memlekette,ve biz ne zaman uzun süre evden ayrılsak gelince eve alışma sürecimiz de bir o kadar uzun sürüyor.Çünkü köyde oğlumla ilgilenen kalabalık bir ailemiz,bir sürü oyuncu abla,abi ve bir sürü hayvan var.Eh böyle olunca da evde yorucu ve ağlamaklı bir hafta geçiriyoruz.Bir de bana zaten düşkün olan oğluş bu aralar olayı daha da abarttı.Yapışık ikiz gibi geziyoruz her yerde,2dk ortamdan ayrılmam bile onu ağlama krizine sokmaya yetiyor.2 yaş sendromunun da gelmesiyle asıl bayram bizim evde görmeyin halimizi:)oyuncağı santim oynasa ağlıyor,eski yerine getiriyorum daha da ağlıyor;oyuncaklarını dağıtıyor topluyoruz ağlıyor dağıtıyoruz gene ağlıyor:)ne istediğini bilmeden anlamsızca dolanıyor.Bunun için çoooookça sabır diliyorum kendime:)
Nitekim hal böyle olunca her işi beraber yapıyoruz kuzucukla;süpürge,toz alma ve hatta yemek.Pek bir hamarattık dün;sildik süpürdük bir de üstüne güzel bir tava böreği yaptık birlikte.
Yapım aşamasının her anına dahil oldu kendileri.
Köyden getirdiğimiz mis gibi yufkaları kendi elleriyle kırdı hamarat paşam

 
                     Test edildi onaylandı çiğ de güzelmiş
                                               Öncesiiiii
                                             Ve sonrasıııııı
En sonunda daaa meyvemi soyar yer oyunumu da oynarım der Kayra oğlan
 
O minik parmak kaslarını da çalıştırıp montessorik bir faaliyeti de araya sıkıştırmanın huzuruyla,geceyi noktalar yorgun anneyle kuzusu.